"Üsküdar'da evimden çıktım ve son dolmuşa yürüyordum. Fazlasıyla da kalabalıktı. Cuma pazarı vardı. Uzaktan bir çocuk, yaşı da çok büyük sayılmaz kolunu bana doğru uzatarak gelmeye başladı. Ben de yana iticek, acelesi var yol isteyecek sandım. Bir anda iğrenç bir gülüşle göğsümü sıktı. O anın şokuyla bakakaldım. Gülerek gitti ve donakaldığım için hiç hiçbir şey yapamadım." - Aybüke
"I walked out of my apartment in Uskudar and i was going to take the last minibus. It was crowded and there was a bazaar too. A boy, who did not seem very old, was coming towards to me while he was streching out. I thought he was pass or something. Suddenly, he grabbed my boob while smiling in a gross way. I was shocked. He passed away, he was still smiling and I couldn't do anything. " - Aybüke
"Lisedeyken benden yaşça büyük bir adam ısrarla onunla birlikte olmamı teklif ediyordu. Onu reddetmemin onu ne kadar azdırdığını söylüyordu." - Selin
"When I was in high school, a man who was way older than me, insisted on having sex with me. He said my rejection was a big turn on for him." - Selin
Cheer Up Luv Turkey çekimleri başladı. Eliza Hatch tarafından yürütülen projeye bir minnet ve destek olarak gördüğümüz bu projede çekilen yüzler belirli periyodlarla eklenmeye devam edecek.
Proje sahibi & Fotoğrafçı Eliza Hatch
Türk fotoğrafçı Hakan Serttaş
Proje Türkiye Yöneticileri Aytöre Şahin, Farah Dila Durmuş
Cheer Up Luv Turkey shootings have started. Faces shot we see in the project which we recognize as a gratitude and support and is run by Eliza Hatch will continue to be added periodically
Project photographer Eliza Hatch
Turkish photographer Hakan Serttaş
Supervisor in Turkey Aytöre Şahin, Farah Dila Durmuş
"Alışveriş yapmaya gittiğim mağazada tacize uğradım. Çalışanlardan biri kabinime girdi, elimi tuttu ve sözlü tacizde bulundu. Kabinden çıkıp şikayet etmek için alt kata indiğimde beni takip etti. Yanıma gelip bağırdı. İnternetten yaptığım paylaşımlar sonucu mağaza olayı dikkate aldı ve tacizciyi işten çıkardılar." Birzer
"Bir gün metroda seyahat ederken yanımda oturan yabancıya temasından rahatsız olduğumu belirttim, onun dilinde konuştuğumu farkedince benden yol ile ilgili yardım istedi. Metrodan çıkışta tarif ederken beni öpmeye çalıştı. Ben de kızıp bağırdım ve uzaklaştım. Arkamdan beni takip ederek bir şeyler söylüyordu. Bi daha arkama bakmadan devam ettim." Ezgi
"8-9 yaşlarındaydım,marketten eve dönüyordum, binaya girdikten sonra apartman kapısını kapattım. Ardımdan apartman görevlisinin eşi geldi ve kapıya vurdu açmam için, açtım. Arkasından gidiyordum ama yavaşladı ben önüne geçmek zorunda kaldım. Arkamdan gelip göğüslerimi avuçladı. "Anne" diye bağırdım; adam kaçtı,annem duymadı. 20 yaşındayım, arkadaşça olsa bile arkamdan sarılındığında irkiliyorum." Tuğçe
"Gözünü kırpmadan attığı bakışları ve pis ağızına yayılan, verdigi rahatsızlıgın kendisinde yarattigi hazzı anlatan belli belirsiz bir gülümseme. Bu psikolojik taciz karşısında çaresiz kalmak kahretti. Sözü, eli, teni, teri değmedi. Tiksindirdi." - Pınar
"Arkadaşlarımla bir restoranda yemek yiyorduk, tuvalete gitmiştim. Çıkışta duvara yan dönük bir şekilde eğilip ayakkabımı bağlıyordum, arkamdan biri gelip kalçama vurdu ve kafamı kaldırdığımda bize hizmet eden garson çocuk olduğunu farkettim. Gülümseyip bana göz kırptı. Gidip restoranın sahibine şikayet ettim. Gereğinin yapılcağını söylediler" - İrem
"Otobüse bindiğimde bir adam önce ayakta duruyordu. Sonra gelip yanıma oturdu ve ön taraftaki demirlere kolunu koydu .Önce kolu çarpıyor zannetim ama dirseği ile göğsüme daireler çizmeye başladı. Telefonunu çıkartıp mesajlar bölümüne girdi ve seni sikmek istiyorum yazdı. Kafamı başka bir yöne çevirdim, cama o kadar yaslandım, bir süre sonra nefesimi tutmaya çalıştım kolu değmesin diye. Bütün yol boyunca beni taciz etti. Dayanamayıp yeter diye bağırdığımda da 'iki saattir bana sürtünüyorsun' yollu diye bağırıp durakta indi. Sanırım hala hatırladıkça midem kasılıyor." - Yelda
"Üniversitede kalabalık bir arkadaş grubumuz vardı hepimiz aile gibiydik. Bir gün üçü toplanıp bir bahaneyle evime gelmek istediler. Halleri tavırları çok farklıydı ama içine kötülük kondurmakta zorlanıyordum. Onlar da bunun farkındaydılar ve bunu kullanarak aşama aşama bana yakınlaşmaya çalıştılar. Saatlerce bu psikolojik oyunla debelenip sabaha karşı artık onları evden atabildim. Gözleri öyle dönmüştü ki kendileri bile ne kadar delirdiklerini sonra anladılar seneler sonra bile özür dilediler. Bu manyakça oyun senelerce kabusum oldu." - Ayça