ASLINDA KİMLER? / Eda Onay
Eda Onay kimdir?
Doğma büyüme Antalyalı, 19. yaşına birkaç ayı kalmış, çoğunlukla moda hakkında yazılar yazan bir blogger ve yine çoğunlukla moda hakkında videolar çeken çaylak bir YouTuberım. Ayrıca bu sene üniversiteye başlamam gerekiyordu aslında ama seneye başlayacağım.
"Fashion Wonderer" serüveni nasıl başladı? Başlangıçta olmak istediğin yer ile şuanki konumunu nasıl değerlendirirsin?
Kimleri örnek alıyorsun?
Ben oldum olası Blogcu.com olsun Tumblr olsun Blogspot olsun her platformda site açmış birisiyim. 2015 yazında da moda bloggerlarının Instagramlarını yavaş yavaş takip etmeye başlamıştım. Küçüklükten beri süslü birisiyimdir ama hayatımda ilk defa modaya bu kadar yakından ilgi göstermeye başlamıştım o sıralar. En son Tumblr'ımı da bir K-pop grubunun fotoğraflarıyla/videolarıyla yaptığım editleri paylaşıp fanlık yapmak için açmıştım ama fanlığı bırakınca tabii elim boş kaldı. Bloggerlardan etkilenmem, Pinterest'te vakit geçirmem ve modaya olan ilgimin ciddileşip artmasıyla da 21 Haziran’da bir de "Wordpress'i deneyelim bakalım" diyerek o günden beridir yazı yazıyorum işte.
Açıkçası konumum belki biraz daha iyi olabilirdi, ego olarak algılamayın lütfen, bazen yazılarımda istediğim okunma oranları olmadığı için böyle diyorum. Ama bu yaşımda en sevdiğim bloggerın stajyeri olabildiğim için çok mutlu ve gururluyum aslında ve yazı yazmayı da çok sevdiğim ve sevdiğim şeyi istediğim şekilde yapabildiğim için olmak istediğim yere ulaşabilmek için sabrediyorum ve her gün bunun için uğraşıyorum, her şey zamanla, sabırla ve emekle oluyor sonuçta.
Camille’yi, Always Judging’in sahibi Courtney Trop'u, Pernille Teisbaek’i, Olsen ikizlerini ve çok sevdiğim arkadaşım Ayşegül Altun’u örnek alıyorum kendime.
Sosyal medyada özgürce eleştiriler yapılabiliniyor, sana yapılan eleştiriler seni nasıl etkiliyor? Seni en çok üzen veya etkileyen yorum neydi?
Açıkçası blogum hakkında hiç kötü yorum almadım şaşırtıcı bir şekilde. Instagramda da kötü yorum geldiğini hatırlamıyorum sanırım sadece bir ara bir selfieme “Erkek misin?” yazan olmuştu o baya garibime gitmişti. YouTube’da da yeni sayılırım ama kanalım ve benim hakkımda gelen yorum sosyal medyadan gelmemişti maalesef. Arkadaşlarımın tanıştırdığı birisi, sadece 2 gündür konuşuyor olmamıza rağmen ben yokken benim hakkımda “Ben bu kızı anlamıyorum hem çok çirkin hem de çok şişman bir de modayla ilgileniyor video çekiyor. Bir yere gelemez.” gibisinden bir şeyler demiş ona çok kırılmıştım ve sinirlenmiştim. Ama sanırım yapacak bir şey yok herkes konuşuyor, keşke kırmadan konuşsalar ama… Doğal olarak üzülüyorum ve etkileniyorum ama yapıcı eleştirilere tabii ki varım, her yoruma varım aslında kırıcı değillerse. İyi yorumlara gelecek olursak da beni çok mutlu ve motive ediyorlar ve doğal olarak o yorumlardan oldukça pozitif etkileniyorum.
Moda yazarları Camille Charriere ve Monica Ainley'in beraber yaptıkları "Fashion: No Filter" adlı podcast'te stajyersin. Bu süreç nasıl gelişti ve bilmeyen için işinden, görevlerinden bahseder misin?
Camille için olan stajyerliğim onun beni keşfetmesi sayesinde olmuştu ve beni stajyer olarak işe almasının ilk sebebi yaptığım editlerimi ve zevkimi sevmesiydi. Önceden onun için de sadece editler yapıyordum ama şu an her konuda yardımcı oluyorum ona. Sanırım podcastin stajyeri olabilmem de yine editlerimi sevmesinden dolayı oldu ve bir gün bana podcast için de yardım etmemi istedi. Açıkçası podcast için pek bir şey yapmıyorum, Instagramlarını yönetiyorum diyebiliriz.
Paylaşılacak fotoğrafları editliyorum, altına yazılacak açıklamaları ve sıralanışlarını ayarlıyorum. Ama son hallerine hep beraber karar veriyoruz; açıklamalarda, fotoğrafların dizilişlerinde ve editlerde değiştirmek istedikleri yerler olursa en son haline getirip ortak noktaya varınca da paylaşıyoruz.
"Ben bu işi yapmalıyım!" dediğin ilk an?
Dediğim gibi Instagram, bloggerlar, Tumblr ve Pinterest sayesinde ilgim ciddi şekilde arttı aynı zamanda da yazı yazmayı çok sevdiğim, yeni bir platformu denemek istediğim ve boş kalmak istemediğim için de “Hadi bakalım” diyerek başladım, karar verdim bu serüvenime, 21 Haziran 2015'te bilgisayarın başında yapacak bir şeyler ararken. YouTube olarak düşünürsek ben zaten video izlemeyi çok seven birisiyim o yüzden sevdiğim YouTuberları izleye izleye iyice heves ettim ve “Ben de kendi videolarımı çekmek istiyorum” diyerek başladım.
Yeni bir başlangıç için senin "starter pack"in nedir?
Önceden olan her şeyi kafadan silmek, yalnız kalmak, yeni başlangıç için düzgün planlar yapmak. Yardımcı olmaları için de en sevilen içecek, kulaklıkla en sevdiğiniz şarkıların olduğu bir playlisti açıp dinlemek ve bu başlangıcın planlanması için kalemle not defteri de iyi olabilir tabii.