-Zahide Betül Şahin kimdir?
Selçuk üniversitesi Seramik bölümünden mezunum. Mezun olmadan son bir yıl Marmara Üniversitesinde okudum. İstanbulda üç yıl yaşadım. Daha sonra Amerikaya yerleştim. Güzel sanatlar seramik bölümünde okuduğum sıralarda giyim ve aksesuar alanlarına yönelme çabasındaydım. Seramik ile bu alanları nasıl ilişkilendirebilirim diye düşünürken, malzemesi çamur olan heykelsi giyilebilir işler tasarladım. Giyilebilir, taşınabilir sanatsal tasarımlar başlığı üzerinde çok duruyordum. Daha sonra gözlük tasarımı yapmakta karar kıldım.
-Can you tell us a little bit about yourself?
I graduated from Ceramics Department of Selçuk University and I studied at Marmara University in my senior year. I lived in Istanbul for three years before I moved to USA. During my study of Ceramics in the Faculty of Fine Arts, I had been trying to focus on clothing and accessories. While I was thinking about how I could combine Ceramics with these two fields, I designed sculptural wearable products the materials of which was mud. I was concentrating on the concept of 'mobile artistic designs'. Then I decided to design glasses.
-Sence gözlük tasarımı hangi sanat dalının bir öğesi ve gözlük tasarlarken dikkat edilmesi gereken en önemli öğeler neler?
Gözlük bi aksesuar olarak moda alanın tamamlayıcı bir unsuru olabilir ama bana göre çerçevesi veya detayları çamurdan şekillenen seramik veya heykel gibi. Teknik anlamda gözlük tasarlarken bir takım ölçüler olmak zorunda yüz hattına oturması için. Genelde o senenin trend olan renk ve materyalleri baz alınarak tasarlanıyor fakat ben bunlara pek dikkat etmiyorum.
-Tasarımlarına başlamadan önce yaptığın bir ritüel ya da herhangi özel bir şey var mı? Varsa neler?
Ritüel olarak beğendiğim ve beni etkileyen herşeyi iyi bir araştırma sonrasında gözümün önüne seriyorum ve bi tarafından başlıyorum onun haricinde özel birşey yapmıyorum.
-Do you have any rituals or anything special before you start designing? And if so, what are those?
As a ritual, after a good research, I analyze everything I like and everything that impresses me. Then I begin somewhere, but other than that, I don't do anything special.
-Türkiye'deki sanat anlayışına ve kadın sanatçıya bakış açısına olan yorumun nedir?
Türkiye de beğeni algısı yüksek fakat sanatçıya destek anlamında zayıf olunduğunu düşünüyorum. Ben yeni yetişen sanatçıların ilerde çığır açacağına inanıyorum. Geçenlerde Türkiye’deki kadın sanatçıların Avrupa ve ABD’deki hemcinslerinden daha iyi durumda bulunduğunu, İstanbul’daki galerilerde sergilenen çalışmaların yüzde 40’ının kadınlara ait olduğunu okumuştum. Bu benim geleceğe dair daha umutla bakmamı sağladı.
-What do you think about the sense of art and the general opinion against the women artists in Turkey?
I think that in Turkey, the perception of liking is high but the support to the artist is weak.I believe that new up-and-coming artists will make a breakthrough in the future. I have recently read that the women artists in Turkey are in much better condition compared to their fellow women artists in Europe or USA and that the 40% of the works displayed on the art galleries in Istanbul belong to women. This makes me look more hopeful to the future.
-Sanattan vazgeçmemeni sağlayan üç şey?
Özel hissettirmesi, Sınırlarının olmaması, Duygu barındırması.
- What are the three things that make you not give up on art?
The fact that it makes me feel special, that it has no boundaries, and that it has emotions.
-Hiç umutsuzluğa düşüp "yapamayacağım" dediğin anlar oldu mu, bu zamanlarda o işi tamamlamak için kendini nasıl motive edip devam ettin?
Yapamayacağım diyeceğim zamanlarda aklıma hemen kendime şu soruyu sormak geliyor; “Elimden gelen herşeyi yeterince yaptım mı?”. Sonra hemen toparlanıp yeniden daha sıkı çalışmaya başlayabiliyorum.
,
- Have you ever had moments of despair, where you said "I can not do it", and how did you motivate yourself to complete that job and carried on?
When those moments come, I stop and ask myself, "Have I done everything I can?", and then I pick myself up and start working even harder.
-Bir dönüm noktan oldu mu? Bu farklı bakış açısını kazandıran olayı yaşamasaydın şuan nasıl biri olurdun?
Herkesin hayatında bi çok dönüm noktası var aslında. Benim en belirgin dönüm noktam, güzel sanatları keşfettiğim zaman oldu. Aksi halde ne yapardım bilmiyorum.
- Have you had a milestone? How different would you be if you had not experienced this incident that gave you a different perspective?
There are many milestones in everybody's life.My most significant milestone was when I discovered fine arts. If I hadn’t, I don't know what I would do.
-Gelecekte seni nerelerde görebiliriz?
Hayallerim var ama esasen ben günü en verimli şekilde değerlendirmeye bakıyorum. Geleceği bilmiyorum.
- Where can we see you in the future?
I have dreams, but I mainly try to have the day go by the most productive way and I do not know the future.
